Mehmet Özatlar


SADECE BİRAZCIK VİCDAN!

SADECE BİRAZCIK VİCDAN!


Geçenlerde şöyle bir paylaşım gördüm ve aklıma bir sürü şey geldi.

Türkiye'nin süper güç olması için mucizeye gerek yok ama...
1) Kopya çekmeyen talebeye,
2) Rüşvet almayan belediye başkanına,
3) Yalan söylemeyen gazeteciye,
4) Hastasını müşteri gibi görmeyen doktora,
5) Siyasetle değil bilimle uğraşan akademisyene...
Çok ihtiyacı var!

Evet, doğrutespit. Bir şeyi unutmuşlar ama çocuklarımıza önce insan, doğru ve dürüst olmayı öğretelim zaten mesleklerini bir şekilde seçeceklerdir.

Yalan söylemeyen ve insanlara iftira atmayan gazeteciler lazım, çünkü bir insanın ya da bir ülkenin tüm şeklini değiştirebilecek bir güçtür medya…

Ya da bir insanı anında vicdan muhasebesine yönlendiren, vicdanlara gömdüren veya yücelten en önemli silahtır.

Ya sağlık… Hiç düşündünüz mü? Bilmem ama ben çok endişeleniyorum mesela…

5 dakikada bir kişiyi muayene edip, reçeteyle evine göndermeyi.

Allah aşkına bu bir vicdan meselesi değil midir? Sadece 5 dakikada neren ağrıyor deyip, orayı bir iki kontrol edip tamam bu ilaçları al, geçmezse gel diyen bir sistemle insan nasıl şifa bulabilir.

Hatta bunun yanı sıra; her defasında röntgen, MR ya da kısacası halk ağzıyla film çektiren, kan tahlili veren hastayı tamam senin hastalığın bu, ilaçların da bunlar hadi geçmiş olsun deyip yollayan bir hafızayı anlamıyorum.

Ben tıpla uğraşan birisi değilim, ben psikolojiyle de uğraşan birisi değilim, ama çözümün ne olduğunu bilmek için bunları anlamaya gerek yok.

Sayın Doktorlarımız; tahlilden önce, filmlerden önce hastayı iyice dinlemenizde fayda ve yarar var. Ama demek istediğim dinlemediğiniz değil, o hengâmede tam manasıyla ve doğru bir biçimde dinleyememeniz. Sıradaki hasta demeden önce bir önceki hastanın tam derdini dinlemekten bahsediyorum.

Benim bir tanıdığım mesela haftada bir doktora gider ağrılarından dolayı ve her seferinde röntgen, MR, kan tahlili vs… alınır sonra teyzeciğim senin bununla ilgili bir sıkıntın yok denir. Peki, ağrısı neden oluyor? İşte mesele burada; bana anlattığına göre kullandığı ilaçların yan etkileri. Ama bunu ben anlıyorum, ancakhastalar bize değil, doktorlara inanır, bu gerçek te değişmez.

Mesela bir doktor; hangi ilaçları alıyorsun, hastalıkların neler diye bazı uzun yolun kısasını sorsa, anlatacak hasta ve aslında belki de kendiliğinden teşhisi koyacak doktor.

Ama doktorlarımız da haklı! 15 güne dayalı MHRS sistemi kilitleniyor ise, insanlar bu devirde bile hala hastanelerden zar zor randevu alabiliyor ise ve doktorlarımız sabahtan akşama kadar robot olmadığı için sıradaki demek zorunda kalıyorsa, tabi ki; onlar da haklı olacak. Ama bu sistemi değiştirecek olan devlet ya da bakanlık değil, yine doktorlarımız ve yine onlarınvicdanı…

Hastasının derdiyle dertlenen bir sürü doktorumuz var elbette, ama öncelikle şu randevu sistemini gözden geçirip, amacın iyileşmek ya da teşhis olduğunu unutmadan, sadece randevu almak olduğunu ortadan kaldırmak lazım.

Ve en önemlilerinden birisi; hepimizin mutlaka siyasi görüşü olduğunu unutmadan, işimiz ne ise onunla meşgul olma sanatına gelelim. Akademisyenlik… Nasıl hoş geliyor kulağa. Belki de insanoğlunun erişebilmek için bayağı uğraş verdiği bir mevki, sıfat. Ancak işin içine girince görüyoruz ki; insanlara ilim ve bilim üretme görevindeki bu güzide insanlar, işi gücü bırakıp maalesef hükümet ya da muhalefet ile uğraşır olmuş. İlim ve bilim yuvası diye gönderdiğimiz çocuklarımız, fikirlerin azılılarını alıp aynı mahalledeki arkadaşını ötekileştirmek için çabalıyor.

Yıllardır içten içe var olan ancak kendisini tam manasıyla iyiden iyiye gösteren çok büyük bir savaşın tam ortasındayken, asker vatanı koruma görevi ile çiftçi çiftçiliği ile öğretmen, öğrenci eğitimi ile akademisyen bilim ve ilim ile ve herkes kendi işi için çabalamalı ki, biz o zaman gerçekten büyük bir devlet olalım.  Sadece biraz vicdan!

Dipnot: Afrin’de, Suriye’de, Ortadoğu’da ne işimiz var diyenleri hala ve hala anlamış değilim! Yahu tüm ülkeler Nato adı altında, hatta bazıları bireysel bir şekilde orayı bölüp parçalamak ve bölüşmek için var gücüyle mücadele ederken, biz oturup evimizin önündeki yangını ve yağmalamayı mı seyredelim? Bu nasıl bir mantıktır ki; izah edilemez.  Bizim bazı batılı severlerimiz de niye girdik, niye ordayız deyip sorguluyor, bunun cevabı her yerde ve her şeyde olduğu gibi; EVİMİN ÖNÜNÜ KİRLENMESİN DİYE SÜPÜRMEM LAZIM…

İsveç, NATO'ya resmen üye oldu

Suudi Arabistan'da yasal içki satışı başlıyor!

İsrail askerleri, Filistinlileri soyup işgence ediyor dünya sadece izliyor.

Kan Sevici İsrail, Katar'ı açık açık tehdit etti

Alçaklığın böylesi tarihte görülmemiştir

İsrail ile Hamas ateşkes mi yapacak? Hamas lideri Heniyye duyurdu!

İsrail ordusu gazze'de büyük darbe yedi

Erdoğan'dan İsrail'e tarihi ayar

Bunlar yürek yemiş. İsrailli siyasetçi bu kez de Rusya'yı tehdit etti

İsrail neden vatandaşlarının Türkiye'yi terk etmesini istedi?

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 35 28 1 6 58 90
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 35 11 12 12 -4 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 35 8 14 13 -14 37
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 35 8 18 9 -31 33
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16