Mehmet Özatlar


ÜLKE, DÜNYA, GÜNDEM ÜZERİNE

ÜLKE, DÜNYA, GÜNDEM ÜZERİNE


Ülkemizin içinden geçtiği duruma bakarsanız; dünyada neler oluyor ise bizde de gündem olmaya devam ediyor. Bu kadar sorun yığınıyla uğraşırken ki, dediğim kendi iç meselelerimiz varken bir de dünyada neler varsa onları da tartışıyoruz.

Bakın bu aralar gündemimize neler girmiş!

* İlk ve en önemlisi 1995'ten bu yana göreve gelen her ABD Başkanı, bunun için doğru zaman olmadığını belirterek, ABD Büyükelçiliğinin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınmasını ertelediği olay. Yani taşınma işi deyip geçmeyelim.

Tüm Dünyada olduğu gibi Ülkemizin dört bir tarafında gösteriler, mitingler, kınamalar yapıldı. Ama ABD bunları umursar mı? Tabi ki hayır. Ama Allah’ın da bir hesabı var. Elimizden ne geliyorsa onu yapacağız. Ancak tank ve top sadece İsrail gibi işgal devletinin işidir. Biz masada ve Allah nezdinde kazanmalıyız.

Bu bir Başkent tanımlamasıdır. Yani ABD bir başka ülkenin başkenti olarak Kudüs’ü tanıyor, ancak bunu İsrail değil de, ABD yapıyor. Bunda anlaşılmayacak bir şey var mı? Hala mı anlamadık!

* Adı Rezaolan ve kendi rızasıyla ABD ye gidip orada güya ülkeyi zora sokacak ifadelerde bulunan bir adamın önce sanık, sonra tanık, sonra baştanık, daha sonra da tanıklar federasyonu başkanı yapıldığı bir gündem vardı geçen hafta. Bizim Amerika ile herhangi bir antlaşmamız yok ambargoyla ilgili, ya da ambargonuzu delip delmemekle alakalı sınırlar da yok. Ya da ambargoyu koyan biz değiliz. Ama adamlar istedikleri gibi başka bir milletten insanları kendi çıkarları için yargılıyorlar, yargılasınlar bunda bir şey yok. Nerede suç işlerseniz orada yargılanırsınız. Ama benim anlamadığım eğer ortada bir suç var ise, bu ABD de değil,  Türkiye’de işlenmiştir.( Suç dedikleri şeyi yıllardır kendileri her ülkenin ticaretini, örfünü, âdetini, kültürünü, insanlarını bitirerek işliyor) Elhamdülillah hiçbir ülkenin toprağında gözümüz yok. Unutmadan zaten ABD İran’a ambargoyu geçen sene Ocak ayında kendisi kaldırmadı mı? O zaman kendi kaldırdığı ambargoyu delmek te neyin nesi? Ama Amerika dünyanın kabadayısı olduğu için benim ambargo koyduğum sonra kaldırdığım bir ülkeyle ancak ben iş yaparım, yani dünyanın hükümdarlığı halen bende diyor. Kendisi zaten işbirliği yapmadan önce söz konusu ülkelere soruyor ya, yani hep bize sormadan bize karşı olanlarla işbirliği yapınca da… İşte orası muamma.

*  CHP lideri Kılıçdaroğlu kendine göre belge saydığı bir takım evraklar gösterdi. Kudüs’ün İsrail’in başkenti ilan edilmesiyle aynı dönemde. Ülkemizde de kimi zaman yapılan konu saptırması, yani gündem değiştirme olayları gibi. Bundan sonra söz yargıda. Ancak değineceğimiz konu şu; Muhalefet kadar dünyada güzel bir şey yok inanın. Bir ailede bile muhalif biri yoksa orada büyük hatalar yapılır. Ancak söz konusu ülke çıkarları ve Vatan olunca 7’den 70’e herkesin birlik olması lazım. 7 Ağustos’ta yapılan Yenikapı ruhu gibi. Ben hayattaki tüm fikirlere ne olursa olsun saygı duydum, duymaya da devam ediyorum. Çünkü ailemde de çevremde de her türlü fikre sahip insan var. Ve farklı fikirlere sahip birçok dostum, arkadaşımla da uyum içerisindeyim. Fikir ayrılığı değil bizimkisi, farklı fikirlere sahip olmak. Ama onu satmam ve ezdirmem. Düşünün ki sevmediğimiz bir insana iftira atıldığı zaman sırf sevmiyoruz diye haklı olduğunu bile bile ezmelerini kabul edebilir miyiz? Asla…

*  Taşeron Meselesi hala gündemde. Sayın Cumhurbaşkanımız sosyal medyadan açıkladı neler olacağını, ancak içeriği henüz belli değil. Ne olursa olsun bu kadar yıldan sonra ki en önemli seçim vaadiydi. Vaat olmasa da bu insanların en değerli hakkı ve bu hak verilirken ne olursa olsun en iyisi verilmeli hem de sonuna kadar, o ayrı bu ayrı demeden, tümüne hem de en güzel haklarla altın tepside sunulmalıdır. Unutulmamalı ki; 15 Temmuz’da da bir destan yazan bu millete ne kadar hak verirsek verelim, ne kadar güzellik yaparsak yapalım azdır. 

*  Cumhurbaşkanımızın Yunanistan’a gitmesi tam 65 yıl aradan sonra gerçekleştirilen bir ziyaret. Ve Lozan’da verilen sözlerin hiçbirinin tutulmaması tam da yerinde ve zamanında dile getirildi. Bakmayın kolay değildir, bir ülkeye gidip te orada en yüksek kademedeki yöneticinin yüzüne söylemek. Dikkat ederseniz Almanya şansölyesi, Fransa Başbakanı, vs…Uzaklardan bizim hakkımızda ahkâm kesip duruyorken ülkemize geldiklerinde ya da Recep Tayyip Erdoğan ile karşılaştıklarında bir anda samimi pozlar vermeye başlıyorlar. Bu dünyada delikanlılık denen şey sanırım sadece biz de kalmış. Yüzüne de arkasından da aynı sözler. İşte ben bu huyumuzu seviyorum. Kanımızda var, doğruysa doğru, eğriyse eğri…

Ayrıca Tayyip Erdoğan’ı severiz ya da sevmeyiz, eleştiririz ancak ne olursa olsun başka biri de olsa başımızda, sonuçta onu her halükarda korumak ve kollamak bir görevdir. Yani benim babamı veya benim kardeşimi ben istediğim gibi eleştiririm, ama başkasına ezdirmem. Herkes öyle değil midir? Biz bir aileyiz ve aile içinde istediğimiz gibi eleştirir ve yargılarız, ancak söz konusu dışarılardan birileri ise o zaman sen kimsin diyebilmeliyiz onlara. Bizi yönetenin kim olduğu değil, bizi yönettiği gerçeğini görmeliyiz artık. Gitsin de ne olursa olsun düşüncesi bizi daha da yaralar ve parçalar. Demokrasi denen şey zaten bu değil mi? Bir insan bizi yönetemiyorsa sandıkta oyumuzu ona vermeyip başka birisini seçeriz.

*  Park ve trafikteki kavgalar; yol sadece benim anlayışıyla araç sürenler, son model araca sahip olunca evinin önüne park ettiğinizde size trip atanlar, kedi köpek tekmeleyenler, kadına şiddeti meşru sayanlar, kadını ya da çocuğu mal gibi görenler, birçok günah için tövbeler çekip dinimizin ve Peygamberimizin kadınlarla ilgili sözlerini bile bilmeyen ya da anlamayanlar, sabır gösterip duygudaşlık yapmadığımız sürece böyle huzursuz ve öfkeli olacağız. Hepimize düşen ise;  büyük bir badire atlatmış ve yaralarıyla baş başa kalan bu ülkeye yazık etmeyelim…

*  Görevden alınan Belediye Başkanları… Bugüne kadar birçok kez görevden alınıp birçok kez göreve iade edilen başkanlar da var. İnsanoğlu ne olursa olsun çekinmeyecek ve gidip hesabını verecek hem Millete hem de yargıya. Hesaptan sonra daha güçlü dönecek ya da bir hatası var ise çekecek cezasını. Büyük işlerin büyük sorumlulukları vardır. Bir yerde sorumluluk sahibi olmak kolay değildir. Hesap verilebilirlik de bunun en önemli kısmı. Dikkat ederseniz FETÖ/PDY davalarında aklanıp görevine dönen hatta hiç alakası yokken sadece sözde itirafçıların! Dudaklarının arasında sakız gibi çiğnenen insanlar da var. Hala davaların görülmesini bekleyenler bir hayli fazla. Yani belediye başkanı, ya da sadece bir vatandaş olmak önemli değil, önemli olan hesap verebilmek. Rabbim masum olanları tez zamanda kurtarsın. Zaten masumlara bakarsanız vicdanları rahat bir şekilde hareket ediyorlardır. Çünkü korkacak bir şeyleri yok. Bu dünyada en rahat yastık huzurlu bir vicdandır. Mal, mülk, servet, güzellik bitiyor görüyorsunuz sevgili dostlar, Allah’a emanet olun.

İsveç, NATO'ya resmen üye oldu

Suudi Arabistan'da yasal içki satışı başlıyor!

İsrail askerleri, Filistinlileri soyup işgence ediyor dünya sadece izliyor.

Kan Sevici İsrail, Katar'ı açık açık tehdit etti

Alçaklığın böylesi tarihte görülmemiştir

İsrail ile Hamas ateşkes mi yapacak? Hamas lideri Heniyye duyurdu!

İsrail ordusu gazze'de büyük darbe yedi

Erdoğan'dan İsrail'e tarihi ayar

Bunlar yürek yemiş. İsrailli siyasetçi bu kez de Rusya'yı tehdit etti

İsrail neden vatandaşlarının Türkiye'yi terk etmesini istedi?

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 35 28 1 6 58 90
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 35 11 12 12 -4 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 35 8 14 13 -14 37
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 35 8 18 9 -31 33
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16