9300,3%0,8
34,33% -0,07
36,29% -0,06
2828,95% -0,49
4822,82% 0,00
Doğusifed Yön. Kul. Bşk. Yrd. Berrin Tatlı Uçar, 2024-2025 eğitim ve öğretim dönemi, 9 Eylül Pazartesi günü başlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarındaki 20 milyon öğrenci ve 1.2 milyon öğretmen...
Doğusifed Yön. Kul. Bşk. Yrd. Berrin Tatlı Uçar, 2024-2025 eğitim ve öğretim dönemi, 9 Eylül Pazartesi günü başlıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarındaki 20 milyon öğrenci ve 1.2 milyon öğretmen ders başı yapacak.
Öncelikle öğrencilerimize ve tüm eğitim camiamıza bu yeni dönemde başarılar diliyoruz.
Eğitim, çocuklarımızın aile ortamı dışında bilgilendiği, bireysel becerisini geliştirdiği ve kişilik yapısını tamamladığı çok önemli bir alandır.
Yaşamla bağ kurmanın en önemli yolu olan eğitim, gelişen teknoloji ile birlikte yaşam boyu devam eden ve sürekli ilerleyen ucu açık bir süreçtir.
Bu nedenle eğitim, tarih boyunca insanlığın en önemli uğraşısı olmuştur. Çünkü teknik, analitik ve eleştirel düşünme yetenekleri, yaratıcılık, girişimcilik, takım ruhu, iletişim, kendi kendine öğrenme, farklılıklara saygı, ortaya çıkan sorunları çözebilme yeteneği, kriz yönetebilme, toplumsal sorunları demokratik ve hukuki normlarla çözebilme becerisine sahip bireyler yetişmesine olanak sağlayacaktır.
Böyle olunca insanı tutarlı davranışlarla, yani problem çözücü bilgi ve becerilerle donatmak ancak eğitimle olur.
Eğitim sistemini, toplum sisteminden ve toplumsal ihtiyaçlardan bağımsız olarak düşünmek mümkün değildir. Bütün ülkeler değişen modern üretim tarzlarına ve metodlarına cevap verecek tarzda okul ve öğretim işlerini yenilemek zorundadır.
Eğitimin insan üzerindeki etkisi bu denli yüksek iken eldeki veriler, bu alana daha fazla kaynak aktarılmasını gerektirmektedir.
Avrupa ülkelerine ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD’nin eğitim verilerine baktığımızda Türkiye, ilköğretimden yükseköğretim düzeyine kadar öğrenci başına yıllık harcamada istenilen seviyede değildir.
Türkiye, öğrenci başına ortalama 5 bin 743 dolarlık yıllık harcamayla 34.sırada yer almaktadır. OECD ülkelerinde bu harcama ortalama 11 bin 500 dolar civarındadır.
Ülke olarak tablo böyle iken Doğu ve Güneydoğu’da durum daha bir önem arz etmektedir.
Derslik sayısının az olmasından kaynaklı kalabalık sınıflar, öğretmen sayısının yeterli düzeyde olmaması, anadilde eğitim hakkı, kız çocuklarının okula daha fazla kazandırılması, ailelere eğitim desteği gibi sorunlar ortadan kaldırılmalı, eğitim ve öğretim dönemimizde ders zillerinin acı ile çalmaması için gerekli adımlar atılmalıdır.
Ülkemizde bütün bu sorunların çözüme kavuşturulduğu; eğitimi önemseyen, meraklı, araştırmacı, bilime değer veren, düşünen sorgulayan, değerlerine saygılı, aydınlık geleceği hedefleyen bireylerin yetişeceği bir eğitim anlayışının hakim olduğu; ayrıca üretken ve çalışkan bireyler yetiştirmek için çabalayan ancak ülkemizde maalesef hak ettiği değeri göremeyen nice eğitim emekçisinin , atanamayan bütün öğretmenlerimizin haklarının teslim edildiği; herkesin özgürce kendi dilinde eğitim hakkını kullanabildiği bir eğitim yılı olmasını umut ediyoruz. Bu vesileyle yeni eğitim-öğretim yılının egitim emekçilerimiz ,velilerimiz ve öğrencilerimize hayırlı olmasını temenni ediyor başarılar diliyoruz.