• BIST 100

    9423,62%0,45
  • DOLAR

    38,04% 0,03
  • EURO

    43,17% -0,04
  • GRAM ALTIN

    3937,44% 0,47
  • Ç. ALTIN

    6324,96% 0,00

Erdoğan'dan İsrail'e tarihi ayar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 gündür Gazze'ye bomba yağdıran İsrail'e sert sözlerle yüklenerek "Ben hayatımda bir kere bu Netanyahu denilen adamın elini sıktım. Tabi iyi niyetimiz vardı suistimal ettiler.

Dünya 25.10.2023 15:48:00 0
Erdoğan

Gazze'ye yönelik saldırıları sürerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kez daha tepkisini ortaya koydu. "Ben hayatımda bir kere bu Netanyahu denilen adamın elini sıktım. Tabi iyi niyetimiz vardı, suiistimal ettiler" diyen Erdoğan, İsrail'e gitme projesinin iptal edildiğini duyurdu.

"FİLİSTİN DAVAMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. İsrail'in Gazze'de Filistinlilere yaşattığı zulmü lanetleyen Erdoğan şunları söyledi: "Filistin davamıza sahip çıkacağız. 7 Ekim'den bu yana krizin daha da büyümemesi için elimizden geleni yaptık yapıyoruz. 8 uçak dolusu tıbbi yardım gönderdik.

"HAMAS BİR TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL"

İsrail'in devlet yerine örgüt gibi hareket etmesini asla tasvip etmedik etmeyeceğiz. Saldırılarda ölenlerin neredeyse yarısı çocuklar. Dünyada sadece çocukları öldürmek için sokakları ateşe boğan bu insanlık dışı eylemi sürdüren bir devlet veya ordu bulamazsınız. Şimdi buradan İsrail'e sesleniyorum. Ey İsrail sen bir örgüt olabilirsin çünkü Batı'nın sana borcu çok ama Türkiye'nin sana borcu yok. Batı Hamas'ı bir terör örgütü olarak görüyor. Hamas bir terör örgütü değil topraklarını korumaya çalışan bir kurtuluş bir mücahitler grubudur."

Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan gemileri yaktı: İsrail'e gitmeyeceğim, Netanyahu iyi niyetimizi suistimal etti

"İYİ NİYETİMİZİ SUİSTİMAL ETTİLER"

Türkiye-İsrail ilişkileri konusunda da köprüleri atan Erdoğan, "Ben hayatımda bir kere bu Netanyahu denilen adamın elini sıktım. Tabi iyi niyetimiz vardı suiistimal ettiler. İsrail'e gitme projemiz vardı iptal ettik. İyi niyetimizi suiistimal ettiler" dedi.

"BU PLANIN ODAĞINDA TÜRKİYE YÜZYILI VAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle; "Komisyonlarda ve Genel Kurul'da, önümüzdeki dönemde ülkemize önemli katkıları olacak çok sayıda düzenleme görüşülüyor veya görüşülmeyi bekliyor. Bunlardan biri de geçtiğimiz günlerde Meclis'e sunduğumuz 2024-2028 yıllarını kapsayan 12'nci Kalkınma Planı'dır. Milletimize taahhüdümüz olan 2053 vizyonumuzun ilk adımı mahiyetindeki bu planın odağında Türkiye Yüzyılı hedefi vardır. Türkiye Yüzyılı'nda çevreye duyarlı, afetlere dayanaklı ileri teknolojiye dayalı yüksek katma değer üreten, geliri adil paylaşan, istikrarlı, güçlü ve müreffeh bir gelecek için attığımız bu adımın tekrar hayırlı olmasını diliyorum.

 

"BÜTÇEMİZİN TEMEL ÖNCELİĞİ DEPREMDE YIKILAN ŞEHİRLERİ AYAĞA KALDIRMAK"

Yine geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı olarak Meclis'e sunduğumuz bir diğer önemli düzenleme de 2024 bütçesidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 6'ncı bütçesi olan bu teklifi, orta ve uzun vadeli ekonomik hedeflerimizin hem habercisi hem tamamlayıcısı bir adım olarak görüyoruz. Bütçemizin temel önceliği elbette depremde yıkılan şehirlerimizin ayağa kaldırılması ve diğer şehirlerimizin depreme hazırlanması çalışmalarıdır. Maalesef ülkemizde bir kesimin milletimizin yaşadığı sınamaları çabucak unutmak, daha kötüsü de unutturmaya çalışmak gibi bir zaafı vardır. Aslında bu zaaf değil, kötü niyetli bir taktiktir. Biz tam 8,5 ay önce 11 ilimizde büyük can ve mal kaybına yol açan, 15 milyondan fazla insanımızı etkileyen 6 Şubat depremlerinin acısını ilk günkü tazeliğiyle yüreğimizde hissediyoruz, hissetmeye devam edeceğiz.

Siyasette, ekonomide, dış politikada ne yaşanırsa yaşansın biz 50 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz, 850 bin yapının yıkılmasına yol açan bu felaketi her zaman gündemimizin ilk sırasında tutacağız. Deprem bölgesindeki son hak sahibi vatandaşımızı da evine yerleştirene, şehirlerimizi eskisinden daha ileri seviyeye getirene kadar durup dinlenmeden çalışacağız, inşa edeceğiz, ihya edeceğiz.

"TÜRKİYE NE BÜYÜMESİNDEN TAVİZ VERİR NE ENFLASYONA TESLİM OLUR"

Bu adımları atarken, çalışanlarımız ve emeklilerimiz başta olmak üzere insanımızın hayat konforunu bozan sıkıntıları ortadan kaldıracak politikaları da asla elden bırakmıyoruz. Bir yandan istihdamı ve üretimi artırarak, ülkemizi sürekli büyütürken diğer yandan enflasyonla da çok yönlü bir mücadele içindeyiz. Hiç şüphesiz ekonomide atılan adımları ve elde edilen neticelerin, insanların günlük hayatına yansımalarını görmek biraz vakit alıyor. Ama milletimiz şundan emin olsun ki Türkiye ne büyümesinden taviz verir ne enflasyona teslim olur ne de dar gelirliler başta olmak üzere vatandaşlarının mağduriyetine göz yumar.

Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan gemileri yaktı: İsrail'e gitmeyeceğim, Netanyahu iyi niyetimizi suistimal etti

"ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE VADETTİĞİMİZ İNTERNET SÖZÜMÜZÜ TUTTUK"

Allah'ın izniyle bunların hepsinin üstesinden gelecek, ülkemizi büyütürken milletimizin refahını da yükseltecek programa, birikime ve iradeye sahibiz. Yatırımcısından işçisine, esnafından çiftçisine, üreten her kardeşimizin meselesi bizim meselemizdir. Ömrü boyunca çalışıp çabaladıktan sonra hayatının son baharını huzurlu geçirmek isteyen her emeklimizin sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. Çocuklarını yetiştirmekten mutfağını çekip çevirmeye kadar ailesinin tüm yükünü omuzlayan her ev hanımının derdi bizim derdimizdir. Gözümüzün nuru her evladımızın umutla baktığı geleceğine hazırlanan her gencimizin beklentisi bizim sorumluluğumuzdur. Nitekim seçim döneminde örgün eğitimdeki üniversiteli gençlerimize vadettiğimiz cep telefonu ve bilgisayar desteğiyle ücretsiz 10 GB'lik internet sözümüzü tuttuk.

"SURİYE TEZKERESİNE DESTEK VEREN TÜM SİYASİ PARTİLERE TEŞEKKÜR EDİYORUM"

Terörle mücadele, bir diğer daimi gündemimiz ve önceliğimizdir. Hamdolsun kahraman ordumuz, sınırlarımızda ve ötesinde destan yazmayı sürdürüyor. Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinden ülkemize yönelik terör tehditlerini doğrudan kaynağında bertaraf etme esasına dayalı güvenlik konseptimizi sürekli geliştirerek uyguluyoruz. TSK'nın Irak ve Suriye'deki görev süresini 2 yıl süreyle uzatan Cumhurbaşkanlığı tezkeresine destek veren tüm siyasi partilere ve milletvekillerine şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Tezkerenin kabulü ve yürürlüğe girmesiyle Türkiye'nin terörle mücadelesi her galanda daha da güç kazanmıştır.

 

"TERÖRİSTLERİN BAŞINI EZECEĞİZ"

Elbette tarih, operasyonlarımız neticesinde inlerinden çıkamaz hale gelen teröristlere tezkereye hayır diyerek can suyu olanları da affetmeyecektir. Bu sadece parlamentoda değil, parlamento dışındaki kurumların içerisinde de bunlara destek verenleri affetmeyecektir. Ne içerideki bedhahların desteği ne de sırtlarını dayadıkları emperyalist güçlerin himayesi terör örgütünü yok olmaktan kurtaramayacaktır. Bir gece ansızın gelebiliriz diyerek ifade ettiğimiz operasyonlarla, terör örgütleri üzerinden kurulmak istenen projeleri çökertecek, teröristlerin başını ezeceğiz.

Sırf Türkiye'ye rahatsızlık verdiği, inancımıza husumet beslediği için kendi topraklarında faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarını ve destekçilerini koruyup kollayanların bir gün hakikati göreceklerini umuyoruz. Korkarız ki koyunlarında besledikleri yılanın kendilerini soktuğu o gün geldiğinde her şey için çok geç olacak. Her ne kadar onlar devlet olmanın ve uluslararası hukukun şartların uymuyor olsalar da biz kendi vakarımızın gereğini yerine getirmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu yeni harekatlarla parçalamaya da ülkemize ve inancımıza karşı yürütülen kirli kampanyalara karşı tavır koymaya da devam edeceğiz. Unutmayın mazlumların ve mağdurların yanında sergilediğimiz tavrımızı bozmayacak, bu onurlu duruşu günübirlik çıkarla asla değişmeyeceğiz.

"FİLİSTİN MESELESİNE BİZ HEP 'ÖNCELİKLE İNSAN' PENCERESİNDEN BAKTIK"

Filistin halkına karşı uygulanan zulme karşı en başından beri gösterdiğimiz ilkeli yaklaşım, bunun en somut örneğidir. Evet, Filistin meselesine biz hep öncelikle "insan penceresinden" baktık. Diğer bölgelerde olduğu gibi burada da insanı, insan hayatını ve insanı insan yapan kadim değerleri savunduk. 7 Ekim'den bu yana krizin daha fazla büyümemesi için elimizden gelen her türlü çabayı gösterdik, gösteriyoruz.

"25 SAĞLIK PERSONELİMİZİ İLK ETAPTA MISIR'A SEVK ETTİK"

Gazze halkının ihtiyaçlarının bir nebze de olsa giderilmesi için, Mısır'daki El Ariş Havalimanına şimdiye kadar toplam 8 uçak dolusu tıbbi ve insani yardım malzemesi gönderdik. Yaralıların tedavisi için 25 sağlık personelimizi ilk etapta yine Mısır'a sevk ettik. Aynı şekilde, kim yaparsa yapsın, İsrailli siviller dâhil, sivilleri hedef alan eylemleri asla mazur görmediğimizi açıkça ifade ettik. Bu ilkeli duruşumuzu dün olduğu gibi bugün de sürdürüyoruz.

"İSRAİL, TARİHİN EN VAHŞİ SALDIRILARINDAN BİRİNİ GERÇEKLEŞTİRİYOR"

İsrail devletiyle bir sorunumuz yok ama İsrail'in uyguladığı vahşeti, devlet değil örgüt gibi hareket etme tarzını asla tasvip etmedik, etmeyeceğiz. İsrail, 7 Ekim'den beri Gazze'deki masum insanlara karşı, tarihin en kanlı, en iğrenç, en vahşi saldırılarından birini gerçekleştiriyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında ölenlerin neredeyse yarısı çocuklardan, kalan yarısı da onların anneleri ve aile büyüklerinden oluşuyor.

Tek başına bu tablo bile, amacın kendini savunma değil, taammüden insanlık suçu işlemeye yönelik bir vahşet olduğunu göstermeye yeterlidir. Dünyada, sadece çocukları öldürmek için savaş uçaklarıyla gece gündüz şehirleri bombalayan, hastaneleri, ibadethaneleri, okulları, pazar yerlerini, binaları, sokakları ateşe boğan; tanklarıyla, toplarıyla, silahlarıyla bu insanlık dışı eylemi sürdüren başka bir devlet ve ordu bulamazsınız.

"BATI'NIN SANA BORCU ÇOK AMA TÜRKİYE'NİN SANA BORCU YOK"

Şimdi buradan İsrail'e ve dünyaya sesleniyorum. Toplantılar yapıyorlar. Son yaptıkları toplantıda yine bir araya geldiler, tüm batı Hamas'ı bir terör örgütü olarak görüyor. Şimdi buradan sesleniyorum. Ey İsrail, sen bir örgüt olabilirsin. Bu Batı'nın sana borcu çok. Ama Türkiye'nin sana borcu yok. Hamas bir terör örgütü değil, topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş, mücahitler grubudur.

"DAVOS'TA 'SİZ ÖLDÜRMEYİ İYİ BİLİRSİNİZ' DEMİŞTİM"

Biz bu çocukların öldürülmesine, bunların paramparça edilmesine asla müsaade edemeyiz, çünkü biz insanlıktan nasibimizi aldık. Ben bunu Davos'ta o zamanki başbakanlarına söylemiştim. Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz demiştim. Zira babasının böğrüne sığınmış o çocuğu nasıl kurşunladıklarını biliyoruz. Ve o günden bu yana Davos'a bir daha gitmedim. O gün benimle beraber olan iki arkadaş, bir tanesi de bugün yine bir siyasi partinin başında, bir diğeri de bir diğer siyasi partinin başında onlar da arkamdan geliyorlar. Onların arkasında da yine bizim arkadaşlar. Ne diyorlar biliyor musun? İşte şimdi yandık… Ben öyle dedim ya, işte şimdi yanmışız. Yandık mı? Biz dimdik ayaktayız dimdik ayakta. Siz yandınız, siz hiçbir şeye yar olmadınız. Olmayacaksınız da… Yani CHP'nin koltuğuna sığınmak size hiçbir şey katmayacak. Biz ise bu yolda evvel Allah dimdik yürüyoruz.

Ben hayatımda bir kere bu Netenyahu denilen adamın eline sıktım. Nerede? Kendi evimizde, Türkevi'nde. İyi niyetimiz vardı ama iyi niyetimizi suiistimal etti. İsrail'e gitme projemiz vardı iptal, gitmeyeceğiz.

"KATLİAMA SIRTINI DÖNENLERİN DURUMUNU AÇIKÇA KONUŞMA VAKTİ GELDİ"

Çocukların anne-babalarının, anne-babaların çocuklarının naaşlarına sarıldığı bir dünyada, hiç kimse huzurla uyuyamaz; böyle bir dünyada hiç kimse kendi geleceğini güvende göremez.Bu İsrail için olduğu kadar, onun bu katliamlarına destek veren, cesaret veren, engel olmayarak teşvik eden her ülke, her toplum, her birey için de geçerlidir. Bizim de doğru bulmadığımız ama bu katliamlarla mukayese edilemeyecek eylemler üzerinden her gün alçakça öldürülen yüzlerce çocuk, kadın, masum gerçeğine sırtını dönenlerin durumunu açıkça konuşma vakti gelmiştir. Hakikate sırt dönmek veya parçalanan çocuk bedenleri karşısında gözünü kapatıp yaşanan insanlık dışı saldırılara bahane üretmek, Batının kendi kanlı tarihinden devraldığı bir mirastır.

Amerika kıtasından Afrika kıtasına, dünyanın önemli bir kısmının hafızasında, bu tavra dair pek çok kanlı iz, acı hatıra, telafisi mümkün olmayan kıyım vardır.

"IRKÇILIK YAPMAMIŞ VE YAPMAYAN TEK HALKIZ"

Biz Türk Milleti olarak, tarih boyunca yeryüzünde ırkçılık yapmamış ve yapmayan tek halkız. Bunu en iyi de Yahudi toplumu bilir. Asırlar boyunca topraklarında Yahudilerin yaşayıp da Yahudi düşmanlığı, yani "anti-semitizm" ortaya çıkmamış tek coğrafya, tek devlet biziz. Bugün öldürdüğü çocuklara ve masumlara destek vermek için İsrail'in ardında sıraya girenlerin hiçbiri, göğsünü gererek böyle bir beyanda bulunamaz. Bunların hahamları da dahil. İşte geçenlerde hahamlardan bir tanesi Yahudi çocukların öldürülmesi gerektiğini ifade ediyor. Çünkü bunlar diyor gelecekte aynısını yapacaklar. Bunların yaklaşımı bu. Filistinli çocuklar için böyle bir yaklaşımda bulunuyor. Böyle bir vicdan olur mu ya?

"AKADEMİSYENLERİ, GAZETECİLERİ ŞANTAJLA SUSTURMAYA KALKAN BUNLAR DEĞİL Mİ?"

Sadece son çeyrek asırda, tamamı da yalan bahaneler ve kurdukları piyon örgütler üzerinden Irak'ta 2 milyon, Afganistan'da 1 milyon, Suriye'de 1 milyon insanın ölümüne yol açanlar bunlar değil mi? Kendi ülkelerinde mazlum Filistin halkı lehine açıklama yapan üniversite öğrencilerini, akademisyenleri, gazetecileri, sanatçıları, sporcuları, iş insanlarını tehditle, hatta şantajla susturmaya kalkanlar bunlar değil mi? Lafa gelince demokratlığı, insan haklarını, çoğulculuğu, çok sesliliği kimseye bırakmayanların faşist yüzlerini hep birlikte ibretle seyrediyoruz. Sırf bu onurlu tavırlarından dolayı yaşadıkları ülkelerde sıkıntıya düşen üniversite öğrencilerine ve diğer tüm kesimlere, şimdi onu da buradan açıklıyorum, ülkemizin kapılarının sonuna kadar açık olduğunu belirtmek istiyorum.

Bu tabloda, Gazze'deki zulme gözlerini kapatan Batılı güçlerin İsrail için döktükleri gözyaşı, sahtekârlığın dik alasından başka bir şey değildir. Daha dün Ukrayna'da yaşanan savaşta ortaya çıkan kayıplar için dünyayı ayağa kaldıranların, Gazze'deki aleni katliama duvar kesilmesi, bu riyakârlığın en somut ifadesidir.

"DURUŞUMUZDAN TAVİZ VERMEYECEĞİZ"

Evet… Canlı kalmış ölülerle dolu bir dünyada, biz ülke ve millet olarak hakikati haykırmaya, bunun için siyasi, diplomatik, gerekirse askeri tüm yolları devreye sokmaya devam edeceğiz. Kalbimizle, dilimizle, elimizle ne yapabiliyorsak yapacağız. Medeniyetimizin, inancımızın ve kültürümüzün gereği olan duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz.

Bununla birlikte kuru hamasete, ülkemize ve Filistin halkına fayda getirmeyecek adımlara, stratejisiz hamlelere de tevessül etmeyeceğiz. Çünkü biz, gerisinde binlerce yıllık bir devlet geleneği ve devlet aklı olan Türkiye Cumhuriyetiyiz. Çünkü biz, bin yıldır Bizans ordularından Haçlı seferlerine, Moğol saldırılarından milli mücadeleye nice sınamalardan geçerek insanlığın kadim yurdu Anadolu'yu vatanımız yapmış bir milletiz. Devlet ve millet olarak söylediğimizi yapmakla, başladığımızı bitirmekle, hedeflediğimize ulaşmakla mükellefiz. Aksi takdirde, kendine de, millete de, ümmete de, insanlığa da hayrı olmayan nice devletten, nice topluluktan farkımız kalmaz. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına karşı yürüttüğümüz politikayı da, işte bu anlayışla şekillendiriyor, büyük bir titizlikle uyguluyoruz.

"YAPILAN HİÇBİR ŞOV BARIŞ GETİRMEYECEKTİR"

Gazze'de yaşanan katliam ve yıkımın gerisindeki failler, İsrail'e sınırsız destek verenlerdir. Buradan hem İsrail'e, hem onu destekleyip teşvik edenlere sesleniyorum: Gazze'de masumlar ölmeye devam ettikçe, bölgemize gönderilen hiçbir gemi, hiçbir uçak, yapılan hiçbir siyasi şov barış getirmeyecektir. İsrail yönetimi güvenliği 10 bin kilometre ötede değil, Türkiye başta olmak üzere, bölgesindeki komşularında aramalıdır. Bugün sırtını dayayarak efelendiği güçler, yarın kendi evlerindeki yangını söndürmek için pılısını pırtısını toplayıp gittiğinde, İsrail halkının güven ve merhamet arayacağı ilk yer, tıpkı 500 yıl önce olduğu gibi, yine Türkiye olacaktır.

"DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE ÇÖZÜM İSTEMİYORLAR"

İsrail yönetiminden ve toplumundan istediğimiz, milletimizin asırlara sâri bu merhamet duygusunu zedeleyecek tavırlardan uzak durması, barış çağrımıza kulak vermesidir. Dünyanın en eski yerleşimlerini bünyesinde barındıran bu toprakları kana ve ateşe boğan zulmü, bir asır öncesinden başlayarak başımıza saran güçlerin, dün olduğu gibi bugün de çözüm istemediğinin farkındayız.

"BU SÖMÜRÜ DÜZENİNİ REDDEDİYORUZ"

Sorunun sebebi olanlar, elbette çözüm istemez. Kriz ne kadar derinleşirse, dallanıp budaklanırsa, onların çıkarları için o kadar iyidir. Krizin başladığı 7 Ekim'den beri yapılan provokatif açıklama ve eylemlerin altında yatan sebep işte budur. İstiyorlar ki, İsrail-Filistin meselesi daha da büyüsün… İstiyorlar ki, bu bölgeye barış ve istikrar hiç gelmesin… İstiyorlar ki, savaşın karanlık gölgesi Doğu Akdeniz'in üstünden hiç eksilmesin… İstiyorlar ki, bu coğrafyanın kaynaklarından orada binlerce yıldır yaşayan insanlar faydalanmasın… İstiyorlar ki, kan, zulüm ve gözyaşı üzerinde inşa ettikleri sömürü düzenleri sürüp gitsin… Biz işte buna itiraz ediyoruz. Bedelini Müslümanı, Hristiyan'ı, Yahudi'siyle tüm bölge halklarının ödediği bu sömürü düzenini reddediyoruz.

"DERHAL ATEŞKES İLAN EDİLMELİDİR"

Yaşanan her savaşı yeni savaşların, başlayan her çatışmayı daha kanlı çatışmaların izlediği bu fasit daireyi hep beraber kırmalıyız. Sağduyu ve basiretle hareket ederek, bize giydirilen bu deli gömleğini artık parçalamamız gerekiyor. Aksi takdirde, canımızla, kanımızla, kaynaklarımızla, geleceğimizle bedel ödemeye hep birlikte devam ederiz. Bunun için yapılması, süratle atılması gereken adımlar bellidir. Öncellikle tüm taraflar elini tetikten çekmeli, derhal ateşkes ilan edilmelidir. Hem İsrail'in Gazze ve diğer bölgelere yönelik saldırıları, hem de İsrail topraklarına yönelik füze atışları kesilmelidir. Rehinelerin serbest bırakılması konusunda doğrudan veya dolaylı müzakerelere başlanarak, bu konu hızla sonuçlandırılmalıdır.

"REFAH SINIR KAPISI SÜREKLİ AÇIK TUTULMALIDIR"

Çocukları kafese koyuyorsunuz bu ne menem akıldır ya. Gazze'deki acil ihtiyaçları karşılamak için hemen bir insani koridor oluşturulmalı, ihtiyaç maddelerinin girişine, yaralıların çıkışına, tehditsiz izin verilmelidir. Refah sınır kapısı insani yardımlar için muhakkak sürekli açık tutulmalıdır. İhtiyacın yüzlerce tırla ifade edildiği bir bölgeye gönderilen 20 tırlık yardım malzemesinin, denizde damladan öte hiçbir anlam taşımadığını herkes gayet iyi biliyor.

"YERLEŞİMCİ TERÖRÜ BİR AN ÖNCE SON BULMALIDIR"

İsrail, Gazze halkına yeterli miktarda insani yardım ulaştırılmasına, yıkıntıların temizlenmesine, sudan enerjiye şehrin altyapısının ayağa kaldırılmasına, hızla geçici barınma alanları ve sahra hastaneleri inşasına kesinlikle engel olmamalıdır. Biz sahra hastanemizi, jeneratörleri, küçük, orta, büyük gönderdik. Ne gerekiyorsa göndermeye devam edeceğiz. Ayrıca, Ramallah başta olmak üzere, bölgede yıllardır süren yerleşimci terörü bir an önce son bulmalıdır. Filistinlilerin evlerini, arazilerini gasp eden, silahlanıp canlarının istediği sivilleri öldüren, üstelik bunları da İsrail güvenlik unsurlarının desteğiyle yapan bu işgalcilerin suçlarını hiçbir kavram örtmez. Tıpkı teröristin terörist olarak yaftalandığı gibi, yerleşimci kılıklı veya asker-polis üniformalı hırsızlara hırsız, katillere katil denmedikçe ve bunlara o şekilde muamele edilmedikçe, bölgeye huzur gelmez, gelemez.

"TÜM ÜLKELERİ, NETANYAHU'YA BASKI UYGULAMAYA DAVET EDİYORUM"

Savaşın yayılmaması için tüm aktörler sorumlu hareket etmeli, bölge dışı güçler İsrail'le dayanışma adına ateşe benzin taşımaktan vazgeçmelidir. Akıl ve vicdan sahibi diğer tüm ülkeleri, İsrail devletinin aklıselime dönmesi için Netenyahu hükümetine baskı kurmaya davet ediyorum. Bu gelişmeleri, bir Haçlı hilal anlayışıyla devam ettirmemenin gereğini hatırlatmak istiyorum. Eğer barışın egemen olduğu bir dünyayı kurmak istiyorsak, bu dünyada Haçlı hilal anlayışı bir kenara koyulmalı.

"VAHDET OLMADAN RAHMET OLMAZ"

İslam ülkelerinin bir ve beraber olarak hareket etmesi, şüphesiz önce ateşkese, sonrasında kalıcı barışa giden yolu kolaylaştıracaktır. Kuruluş amacı Kudüs'ün mahremiyetini ve Filistin davasını savunmak olan İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan, hiç değilse bu defa, misyonuna yakışır bir etkinlik ortaya koymasını bekliyoruz. Vahdet olmadan rahmet olmaz. Diğer türlü bireysel adımların beklenen etkiyi doğurmadığını, geçmişteki tecrübelerimizle gördük, yaşadık.

"FİLİSTİN'İN GARANTÖRÜ OLMAYA HAZIRIZ"

Türkiye olarak İslam ülkeleriyle işbirliği içinde hareket etmenin, Filistin halkının ve Gazzeli Müslümanların haklarını korumak için en tesirli yöntem olduğuna inanıyoruz. Bu savaşın kalıcı barışa giden yolu açması için Türkiye sorumluluk almaktan asla kaçınmayacaktır. Teklif ettiğimiz garantörlük müessesesini, hâlihazırda meseleye en azından kısa ve orta vadede gerçekçi çözüm getirmeye yönelik en somut, en tutarlı, en etkili yöntem olarak görüyoruz. İnsani, siyasi ve askeri varlığımızla, Filistin tarafının garantörlerinden biri olmaya hazırız. Bu konuda hüsnü niyet ve irade sahibi ülkeleri bir an önce bu teklifimizi değerlendirmeye, somut adım atmaya, barışa giden kapıları aralamaya davet ediyoruz.

"'ULUSLARARASI FİLİSTİN-İSRAİL BARIŞ KONFERANSI DÜZENLENMESİNİ ÖNERİYORUZ"

Adil bir barışın kaybedeni olmayacağı tespitine gönülden inanan bir ülke olarak, bölgede etkili tüm aktörlerin yer alacağı bir "Uluslararası Filistin-İsrail Barış Konferansı" düzenlenmesini öneriyoruz. Bu konferans, son 30 yılda yapılan, Madrid'ten Oslo'ya, Şarm el-Şeyh'ten Annapolis'e kadar nice benzer toplantının akamete uğrayan akıbetinden alınan dersler ışığında gerçekleştirilmelidir.

"FİLİSTİN HALKININ YEKVÜCUT OLARAK HAREKET ETMESİ ŞARTTIR"

Garantörlük teklifimiz başta olmak üzere, daha güçlü, bağlayıcı ve uygulamaya dönük kararlar ışığında atılacak bu tür adımlara, her iki tarafın da ihtiyacı vardır. Elbette sorunun asıl çözümü, 1967 sınırlarında, başkenti Kudüs olan, fiziki bütünlüğe sahip, tüm dünya tarafından tanınan bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulmasından geçiyor. Bunun için öncelikle Filistin halkının kendi içinde birliğini ve beraberliğini sağlayarak, yekvücut olarak hareket etmesi şarttır. Filistin halkının göstereceği bu iradeyi tamamlayacak olan, Arap dünyasının bu devletin yaşaması için gereken maddi ve manevi desteği vermesidir. İslam ülkelerinin yanı sıra, aklını ve vicdanını hakikatlere kapatmamış tüm devletlerin arkasında duracağı böyle bir gelişme, İsrail'e de aradığı istikrarı ve huzuru sağlayacaktır. Aksi takdirde bölgede, her saldırıyla, her katliamla, her yıkımla artacak olan radikalleşmenin sonuçlarının nereye varacağını kestirmek mümkün değildir.

"BM SÜRATLA REFORMA TABİ TUTULMALI"

Ayrıca, sürekli körüklenen bu yangının ne zaman, nereye sıçrayacağı ve nereleri kül edeceği bilinemez. Ne bölge halkı, ne dünya böyle bir acıyı, zulmü, kısırdöngüyü hak ediyor. Her fırsatta tekrar tekrar dile getirdiğimiz "dünya 5'ten büyüktür" itirazımız, Gazze'deki son gelişmelerle bir kez daha teyit edildi. Buradan bir kez daha, "dünya 5'ten büyüktür" diyerek, küresel yönetim ve güvenlik sisteminin adaletsizliği, dengesizliği, etkisizliği konusundaki haykırışımızı tekrarlıyorum. Birleşmiş Milletler ve özellikle de Güvenlik Konseyi, kendini süratle reforma tabi tutmalıdır.

Dünyadaki insanların kendilerini, coğrafi ve inanç dağılımı başta olmak üzere, tüm çeşitlilikleri ve dengeleriyle, adil şekilde içinde hissedecekleri bir Birleşmiş Milletler işleyişi ve Güvenlik Konseyi yapısı kurmalıyız. Dünyanın güvenliğini, 5 devletin çıkarlarına teslim eden bir yapının sürdürülebilirliği yoktur.

"DERİN ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ"

Gazze'de yaşananlar, bu açık gerçeğin en son örneğidir. Çoğu çocuk binlerce masumun hunharca katlini konuşmaya bile tahammülü olmayan bir sistemi sürdürmekte ısrar etmek, her şeyden önce insani değildir. Çocukların hunharca öldürülmesinin hiçe sayıldığı bir yapıyı da kimse ciddiye almaz, kimse peşinden gitmez. Birleşmiş Milletlerin içine düştüğü bu acziyet görüntüsünden derin üzüntü duyuyoruz. İnşallah bir an önce çağrımıza kulak verilir ve gereken süreçler işletilir.

Aslında bugünkü grup toplantımızda, Cumhuriyetimizin 100'üncü yılıyla ilgili kapsamlı bir değerlendirme yapmayı planlıyorduk. Ancak, Gazze meselesiyle ilgili ülke ve dünya kamuoyuyla paylaşmamız gereken mesajların aciliyeti sebebiyle, vaktimizi bu konuya ayırmak mecburiyetinde kaldık.

"MİTİNGE MÜMKÜN OLAN EN YÜKSEK KATILIMI SAĞLAMAK İSTİYORUZ"

İnşallah, 28 Ekim'de İstanbul'da yapacağımız Büyük Filistin Mitingine kadar, bu krizin ateşinin, en azından sönmeye başlamasını ümit ediyoruz. Cumhur İttifakı olarak yapacağımız bu mitinge, mümkün olan en yüksek katılımı sağlamak istiyoruz. Buradan, İstanbul'a yakın şehirlerimizde yaşayanlar başta olmak üzere, tüm vatandaşlarımızı mitingimize davet ediyoruz.

Bu vesileyle Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ve Cumhur İttifakı'ndaki diğer ortaklarımız başta olmak üzere Gazzeli mazlumlar için attığımız adımlara destek veren siyasetçilere, sporculara, sanatçılarına, basın mensuplarına, sivil toplum kuruluşlarımıza ve 85 milyonun her bir ferdine en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Milletimizin tüm kesimlerinde oluşan bu birlik ve beraberlik ruhunun, en büyük güç ve güven kaynağımız olduğunun altını çizmek istiyorum. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılıyla ilgili değerlendirmelerimizi de 29 Ekim günü yapılacak törenlerde milletimizle paylaşacağız. Bu duygularla sizlere Meclis çalışmalarında başarılar diliyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum."

Van’da medyadana gelen depremi Doç. Dr. Kılıçer değerlendirdi

Aman Dikkat! tavuk firmasına ait üründe ölümcül bakteri tespit edildi

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve DEM parti heyeti arasında görüşme gerçekleştirildi.

Elektrik faturalarına devlet desteği!

Başhekim Sarıkaya'dan Acil Servislerde İnceleme

Van için olumlu projeler masaya yatırıldı!

Sağlıkta Yönetici Sözleşmeleri 14 Nisan'da doluyor; kimler kalacak, kimler gidecek!

ABD'ye tarihi rest ; Çin ürünlerine yüzde 50 ek vergi uygulanacağını duyurdu.

Yüzbinlerce işçinin gözü (KÇP) Kamu Çerçeve Protokolünde!

Trump'ın tarifeleri borsayı, altını vurdu; piyasa altüst oldu.

MUCİZE GÜZELLİK MERKEZİ ÖZGÜVENİN KURTALANDAKİ ADRESİ OLDU

Van TSO’dan Ramazan Bayramı mesajı

Prof. Dr. Çetin Kotan’ın sağlık Durumuyla ilgili yeni gelişme.

Güney Kıbrıs'ta yeni terör örgütü kuruldu!

Özgür Özel'in sokak çağrısına Bakırhan resti çekti

Van TSO iftarda Van basınıyla bir araya geldi

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı belli oldu

Ramazan Bayramı kaç gün oldu?

Şimdi Ebru gelsin kurtarsın seni; ABB'nin şaibeli konserleri

Kadınların el emeği ürünler Van AVM’de sergilendi çıktı

Van İpekyolu'nda birçok otel mühürlendi! Belediyeden açıklama

Kim Jong-un ABD'ye açık açık meydan okudu

Kadın market çalışanı adeta çıldırdı

Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne soruşturma başlatıldı

Mansur Yavaş'ın Nevruz sözlerine tepki. Bu ırkçı kafa asla düzelmez

VAN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN YOLLARDA BAKIM VE ONARIM ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR

Dünya Yetim Günü'nde Yetimlerle İftar Yemeği yenildi

İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına Hüseyin Çelik’ten tepki!

Döviz fiyatları en yüksek haftalık yükselişe geçecek!

HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ işçiler adına Hükümetten neler talep ettiler?

Yükleniyor

Güney Kıbrıs'ta yeni terör örgütü kuruldu!

Kim Jong-un ABD'ye açık açık meydan okudu

İsrail ateşkesi bozdu! Netanyahu can almaya devam ediyor

SDG ile Suriye hükümeti arasında 8 maddelik anlaşmada neler var?

Suriye karıştı çatışmalar alevleniyor! 71 kişi öldü

Fransa'dan nükleer silah hamlesi Tüm dünyayı tedirgin etti

İsrail hükümeti ateşkesi resmen onayladı

Suriye Geçici hükümeti ilk vergiyi Türkiye'ye kesti. Ticaret durma noktasına geldi

Arap Devletleri kapıları kapattı. Kaçıp akın akın Türkiye'ye gelmeye başladılar.

İsrail, Tüm İslam Devletlerine Savaş Açtı!

Elektrik faturalarına devlet desteği!

ABD'ye tarihi rest ; Çin ürünlerine yüzde 50 ek vergi uygulanacağını duyurdu.

Yüzbinlerce işçinin gözü (KÇP) Kamu Çerçeve Protokolünde!

Trump'ın tarifeleri borsayı, altını vurdu; piyasa altüst oldu.

Döviz fiyatları en yüksek haftalık yükselişe geçecek!

HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ işçiler adına Hükümetten neler talep ettiler?

Tren Seferleriyle İranlılar Van'a Akın Ediyor!

Maliye kira geliri beyan dönemi başlattı

Akaryakıt fiyatlarına bu kez indirim geldi

Van'da Narkotik Operasyonu: 110 Kilo Uyuşturucu Ele Geçirildi

Motorine zam; Batıda 47 lira 90 kuruş doğu illerine gittikçe 50 lirayı görecek

Van YYÜ, TSO ve TOBB Arasında Girişimcilik Protokolü İmzalandı

Yabancı telefonların bandrol ücretleri kadar oldu

e-Devlet'e bomba bir hizmet daha geliyor

Instagram'da son durum ne?

Türksat 5B uydusu törenle hizmete girdi

1 Haziran'dan itibaren trafik sigortaları yüzde 25 artacak

Selçuk Bayraktar'dan heyecanlandıran açıklama!

Türkiye yine zamla uyandı! LPG oto gaza rekor zam

cep telefonlarında KDV oranı yüzde 1'e indirildi

Petrolspor'dan bir şampiyonluk daha

Rangers Fenerbahçe rövanşı 13 Mart Perşembe günü

Ramazan’ın gelişiyle Edremit’te denetimler başladı

Galatasaray-Fenerbahçe maçının muhtemel 11'leri

Petrolspor, Basket Takımı kupaları topladı

Van TSO Vanspor’a geçmiş olsun ziyaretinde bulundu

Vanspor’dan son dakika açıklaması

Petrolspor Rekora doymuyor

Eski Hakem Ali Palabıyık Galatasaray'ın kollandığı itiraf etti!

Batman Petrolspor, Basket Takımından çifte şampiyonluk

Van TSO iftarda Van basınıyla bir araya geldi

Ramazan Ayında Fetva Hattı'na Yoğun Talep

Vanlı kadınların 'Hediyelik ürünler tanıtım ve pazarlama' sergisi açıldı.

Diyanet 2025 yılı fitre miktarı açıkladı

14’üncü Van Doğu Anadolu Turizm ve Seyahat fuarı tanıtıldı

Van Tanıtım Günleri İstanbul'da Büyük İlgi Gördü

‘Gurme ve Gastronomi Fuar’ı değerlendirildi

Van Gurme ve Gastronomi Fuarı

Patrik Sahak Maşalyan, Van Akdamar Kilisesi'nde ayine katıldı

Van'da provokasyonlara gelinmemesi konusunda uyarılar yapıldı.

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 29 23 1 5 42 74
2.Fenerbahçe 29 22 2 5 47 71
3.Samsunspor 30 15 9 6 9 51
4.Eyüpspor 30 14 8 8 16 50
5.Beşiktaş 29 13 7 9 12 48
6.İstanbul Başakşehir 29 13 10 6 9 45
7.Gazişehir Gaziantep 29 12 11 6 1 42
8.Antalyaspor 30 11 12 7 -19 40
9.Trabzonspor 29 10 10 9 11 39
10.Göztepe 29 10 10 9 9 39
11.Kasımpaşa 30 9 9 12 -4 39
12.Konyaspor 30 10 13 7 -6 37
13.Kayserispor 29 9 11 9 -11 36
14.Bodrum FK 30 9 14 7 -10 34
15.Rizespor 29 10 15 4 -14 34
16.Sivasspor 30 8 15 7 -10 31
17.Alanyaspor 29 8 14 7 -11 31
18.Hatayspor 29 4 18 7 -24 19
19.Adana Demirspor 29 2 23 4 -47