Sn. Köşe Yazarı diye başladığı yazıya şöyle devam etti…
Şahsımı ve partimi hedef alan yazı kaleme almışsınız.
Bir zamanlar gazeteniz ‘Beklenen Vakit’ ‘Akit’ ‘Anadolu’da Vakit’ ve en nihayetinde ‘Yeni
Akit’ süreçlerini geçirirken, her isim değişikliğinde gazetenize daha çok sahip çıkıyor ve
abone sayısına katkı sunuyorduk. 2024 yerel seçimlerinde parti olarak, seçime müstakil girme
kararı aldıktan sonra, sizlerin hakkaniyetten ve gerçeklikten uzak haberlerine şahit olduk ve
“vay be…” diye iç çekerek hayal kırıklığıyla gazetenizi takibi bıraktık. Bu nedenle 2 gün önce
hakkımda yazdığınız yazıdan haberim olmadı, ta ki kıymetli bir ağabeyim yazının linkini
gönderene kadar. İlkin herhangi bir şey yazmaya gerek duymadım çünkü sizlerin gerçeklikten
ve hakkaniyetten uzak kaleme sahip olduğunuza defalarca şahit oldum. Sonra, yazıyı
gönderen ağabeyimin hürmetine, size muhatap alınma payesi vererek, bu yazıyı kaleme
aldım.
Yazıya “İsrail’le ticaret yapılıyormuş gibi algı üretip…” cümlesiyle başlamışsınız. Sanki
ortada ticaret yokmuş gibi. Peki Ticaret Bakanlığı’nın ticarete 09.04.2024’te kısmen,
02.05.2024’te tamamen kısıtlama getirdiğini neyle açıklayacaksınız? Bakanlığın resmi yazıyla
tescil ettiği ticareti neden köşenizde inkar ediyorsunuz?
Daha sonra partimizin ayrı aday çıkardığı için CHP’ye seçim kazandırdığını ifade ederek, bir
siyasi partinin en temel hakkı olan seçime girme hakkına ipotek koymaya çalışmışsınız.
Seçim bölgem olan Şehitkamil’i de örnek göstermişsiniz. Tarafsız ve ilkeli basından ziyade
siyasi parti propagandasına dönüşen köşenize partinizin kaybettiği Amasya’yı, Kilis’i,
Kütahya’yı ve daha birçok seçim bölgesini neden örnek göstermemişsiniz? MHP buralarda
aday gösterdiği için seçimi CHP kazandı deme cesaretini neden göstermiyorsunuz?
Şehitkamil özelinde detaya girerek AKP’nin 2019 seçimlerinde %53, 2024 seçimlerinde ise
%25 oy aldığını, bizim aldığımız %15.36’lık oyun partinize kaybettirdiği matematiğini
yapmışsınız. Dediğinizin doğru olduğunu varsayalım, iki seçim arası kaybettiğiniz %28’lik
farkın 15’i bize geldiyse diğer 13’üne ne oldu? Sizin yaptığınız matematikle açıklayacak
olursak CHP’nin 2019 seçimlerinde %28 olan ve 2024 seçimlerinde %39’a ulaşan oy artışına
katkı oldu. Bu analizinizi şöyle de okuyabiliriz; AKP’nin usandırdığı seçmen CHP’ye
kaymasaydı ve partiniz oyumuzu bölmeseydi seçimi biz kazanacaktık.
Şimdi gelelim bize belden aşağı vurmaya çalıştığınız poster olayına. Olayın hemen ardından il
başkanımız ve büyükşehir belediye başkan adayımız sosyal medya hesaplarından, sorumlusu
olduğum Şehitkamil meclis üyemiz belediye meclisinden kınama ve eleştirilerini yaptı.
Bunları gördünüz mü? Yok, hayır görmezsiniz, çünkü işinize gelmez. Peki Gazze’de soykırım
devam ediyorken, hele hele Şehid İsmail Haniye için Milli Yasın ilan edildiği hafta dahil
olmak üzere partinizin Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığınca düzenlenen ‘vur
patlasın çal oynasın’ lı konserlerine devam etmesine de iki kelime edecek misiniz? Hayır,
çünkü buradan size ekmek çıkmaz, aksine ekmeğinizden olabilirsiniz.
Posterin indirilmesine bizim zemin hazırladığımız iddiası mı, nasıl kurdunuz bu bağı, bu nasıl
bir muhakeme noksanlığı? Teşbihte hata olmaz, kültürümüzde bazı kıssalar dilden dile
aktarılır, hele biri vardır ki tam sizlik. Muhtevasını biliyorsunuzdur ben sadece sonunu
anlatayım. Günahta haddi aşma konusunda sınırları zorlayan bir bedevi, tövbe ederken
“Allah’ım şeytana uydum, ne olur affet” diye yalvarmış. Bunu duyan şeytan dayanamayıp
“Yahu iftira etme, bu yaptıkların benim bile aklıma gelmemişti” demiş. Sizin poster olayını
bize bağlamanızı gören şeytan ve şeytanlaşmış vasileriniz de sizinle gurur duyuyor ve
muhtemelen “Helal sana!, bu kadarı benim bile aklıma gelmemişti” diyordur.
Neyin umurumuzda olup, neyin umurumuzda olmadığını bildiğiniz halde hakikati
perdeleyerek sunmanız gösteriyor ki, seçimi neden kaybettiğiniz sizin umurunuzda değil,
belediyeler ve yönettiğiniz kurumlarca düzenlenen eğlence/konser seansları sürerken devam
eden insanlık suçu/soykırım umurunuzda değil, bakanlık doğruladığı halde inkar ettiğiniz
ticaret umurunuzda değil, ne Şehitkamil ne poster olayı ne de Gaziantep umurunuzda değil.
Oy ve güç kaybına neden uğradığınız, milletin gözünden neden düştüğünüz de umurunuzda
değil.
Umurunuzda olan milletin teveccühünü kazanan, her gün biraz daha büyüyen, ihlas ve
samimiyetle çalışıp iktidara dişiyle tırnağıyla gelecek olan, konfor alanınızın bozulacağı ve
fonlarınızın sonlanacağı “Adil Düzen” tesisinin korkusu. Bu korkudur sizlere bu hezeyanları
yazdıran. Korkmayın, herkesin ve her kesimin müreffeh bir yaşam süreceği, günahlarınızdan
arınma fırsatı bulacağınız “Milli Görüş” iktidarını bekleyin.
Doç. Dr. Kamil Yavuzer
Yeniden Refah Partisi Milli Siyaset Kurulu Üyesi
Gaziantep İl Başkan Yardımcısı, İl Eğitim Başkanı