Leyla Türkay


DALKAVUKLUK

DALKAVUKLUK


Dalkavukluk, toplumda kimsenin kendine yakıştırmadığı, yakıştırılmasından da pek rahatsız olduğu bir sıfattır. Osmanlıda bir esnaflık türüydü ve ismi de şuradan gelmekteydi; Kavuk, daima üzerine bir şey sarılarak giyilen serpuş olduğu için, dalkavuk esnafına serpuş olarak kavuk seçilmiş ve toplum içinde derhal belli olabilmeleri için, giydikleri kavuğa hiçbir şey sarmamaları, kavuğu çıplak olarak yani ''dalkavuk'' olarak giymeleri emir olunmuş. Böylece bu kişilerin adına, giydikleri serpuştan dolayı ''Dalkavuk'' denilmiş

I.Mahmut döneminde dalkavukluk hakları olan bir iş kolu sayılmış ve o döneme ait bir belgede efendisinin bir dalkavuğa yapabilecekleri ve bedel olarak da ödemesi gereken ücret ayrıntılı olarak belirlenmiştir. Tarife şöyle:

* Dalkavuğun burnuna fiske vurma (fiske başına) 20 Para

* Suratına tokat atma (tokat başına) 30 para

* Yüzüne mürekkep veya kömür karası sürme 37 para

* Bir salkım üzüm sapı ile birlikte yedirme 40 para

* Kel başa tokat atma (tokat başına) 45 para

* Üzengisi olmayan haşarı hayvana bindirerek olacakların seyredilmesi 300 para

* Kuyruğu dışarıda kalmayacak biçimde ağzına fındık sıçanı sokma 400 para

* Bostan dolabına bağlayarak manda gibi çevirme (bir devir için) 600 para

* Oturduğu minderden yuvarlama 30 para,

* Merdivenden yuvarlama 180 para

* Sakalının yarısını kırkma 90 kuruş,

I.Mahmut döneminde padişaha dalkavuklar bir dilekçe ile başvururlar ve bu dilekçe Topkapı sarayının arşivinde mevcut.

Dilekçede:

Devletli, inayetli, merhametli efendim!Kimsesiz dalkavuk kullarınızın arzuhalidir.Her sene Ramazan-ı Şerif geldiğinde İstanbul'da davetli, davetsiz iftarlara gideriz.Ulemanın, ricalin ve devlet büyüklerinin sofralarında çeşitli nefis yemekler, türlü türlü reçeller, süzme aşureler, tavukgöğüsleri, helvalar, kaymaklı baklavalar yer içeriz.Lakin içimizde bazı terbiyesizler bulunup, edebe uymayan tavırlarıyla velinimetimiz efendimizi gücendirmekte, zararı hepimize dokunmaktadır. Dalkavukluk, sağlam bir nizama bağlanmazsa, cümlemizin açlıktan öleceğimiz aşikârdır. Yeni bir nizama bağlanmamızı, içimizden uygunsuzların tart edilmesini, Şakir Ağa'nın cümlemize kâhya tayin olunmasını ve eline memuriyetini bildiren bir kıt'a ruhsatname ihsan buyrulmasını niyaz ederiz.Emir ve ferman, devletli, inayetli sultanım hazretlerinindir.

İmza: Dalkavuk Kulları.

       Dalkavukluk günümüzde bir meslek olmaktan çıkmış ve gönüllü yalakalığa dönüşmüştür. Yönetim kadrolarının etrafını bir çember gibi saran bu yığınlar çıkarları uğruna her türlü kılığa girmekte ve bunu yapmakta da hiçbir beis görmemektedirler.Nitekim güçlünün yanında yer almak onları güçlü kılmakta ve başkalarını ezmek için fırsatlar cenneti sunmaktadır.

        Yükselmek ya da istediklerini elde etmek için kullandıkları yağlama yöntemleri yöneticileri adeta mest etmekte ve bu sayede yöneticiler onların isteklerini karşılamak için büyük bir istek duymaktadırlar.

 Dalkavukların varlığı, karakteri oturmamış, hep övgüye muhtaç olan yöneticiye kendini çok iyi ve mükemmel htirir.Verdiği her karar için güzel şeyler duymak bir süre sonra o kişinin kendini vazgeçilmez ve hatadan münezzeh olduğuna inandırır. Bunun sonucunda da eleştiri kabul etmez ve tenkitçi herkesi etrafından uzaklaştırır. Ebetteki böyle bir durumda tek kazanan dalkavuktur. Yöneten de yönetilen de ziyandadır.

          İşinde ehil olanların yerine yalakalıkta ehil olanların bir yerlere geldiği toplumumuzda maalesef bu kişiliksizlik bulaşıcı hastalık gibi yayılmakta, doğru- dürüst ve işinde iyi olma tavsiyeleri havada kalmaktadır. Montesquie’nun şu sözü üstünde düşünmeye değerdir “Bir ülkede dalkavukluğun sağladığı çıkar, dürüstlüğün sağladığı çıkardan daha verimli olursa o ülke batar.”

Bu haftaki yazımızı manidar bir hikâyeyle bitirelim.

 Derler ki; Padişah ölen dalkavuğunun yerine bir dalkavuk alacakmış. Ülkenin her tarafına haber salmış filan gün imtihan var diye.

Derken o gün gelmiş, kapının önünde dalkavuk adayları sıra olmuş. Biri içeri alınmış.Padişah sormuş:

– Sen dalkavuk musun?

– Evet efendim.

– Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.

– Olur, mu efendim? Ben filan Bey’in yanında şu kadar, feşmekân Bey’in yanında da bu kadar sene dalkavuk olarak çalıştım.

Padişah:

– Olmadı, sen çıkdemiş.

Derken ikinci, üçüncü… Adaylar gelmiş, konuşma hep aynı, cevaplar hep aynı. Padişah, dalkavuğunu bulamayacağını düşünmeye başlamış ki, içeri biri girmiş. Padişah:

– Söyle bakalım sen dalkavuk musun?

– Evet efendim.

– Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.

– Hayır, hiç benzemem efendim.

– Dur bakayım, biraz da benziyorsun galiba.

– Evet efendim. Ben biraz da dalkavuğa benzerim.

Padişah hemen dışarı haber salmış:

– Tamam, ben dalkavuğumu buldum

Son Dakika! İran: İsrail ateşkes ilan etti!

Haberlerde İsrail Vurdu yazıyor ama vuran Amerika

İsrail siber güvenlik merkezi imha edildi

İran, Tel Aviv'i böyle vurdu! bilanço çok ağır

İran Tel Aviv ve Hayfa'yı bombalamaya devam ediyor!

İsrail-İran savaşında 4. gün!

MOSSAD ajanları bir bir yakalanıyor

Hindistan ve Pakistan arasında savaş başladı

Nur_VAN Yemekçilik hizmette!

Güney Kıbrıs'ta yeni terör örgütü kuruldu!

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2