![](https://www.vanakhaber.net/resimler/2024-12/6/48704131835857.webp)
Farkında mısınız bilemiyorum!
Geçmişte Van kültürü köyden kente tanıtılır, yaşatılırdı.
Şimdi Van kültüründe bilinçli, planlı diyebileceğim bir erozyon yaşanıyor, yaşatılıyor.
Herkes izleyici durumda. Sessizlik hâkim.
Bu konuda görevli, yetkili olanlar ne etliye ne sütlüye karışıyorlar. Kentimizin kimliği olan kültürü
kimsenin umurunda değil.
Van’ın kültürünü tanıtmak yaşatmak ve doğru şekilde gelecek kuşaklara aktarmak sorumluluğu olan
milli eğitim müdürlükleri gençlik merkezleri ve halk eğitim merkezleri nerde? Bu kurumlara rağmen
kültürümüzün baskı altında olması erozyon yaşaması düşündürücü olduğu kadar üzücüdür.
Gerçek şudur; Van kültürü sahipsiz durumda.
Milli eğitim, kültür müdürlüğü, üniversite, gençlik ve spor müdürlüğü başta olmak üzere ilgili kurum
kuruluşları duyarlı olmaya ve göreve davet ediyorum. Her tülü imkan var ama hareket, üretim yok.
Van kültürü yerlerde sürünüyor.
Planlı projeli bir çalışma yok. Varsa birkaç çalışma o da geçiştirme dostlar pazarda görsün türünden.
Van tarihi 7 bin yıl öncesine dayanan köklü kültüre sahip kenttir. Savaşlara, işgallere, isyanlara sahne
olmuş, çok acı ve zor günler yaşamıştır. Buna rağmen zengin kültürünü kuşaklar boyu yaşamış ve
yaşatılmıştır.
Van’ın binlerce yıllık birikimini olan kültür değerlerini halk oyunlarından, yemeklere, sosyal
ilişkilerden ticarete, çocuk oyunlarından düğünlere, taziyelerden dini ve milli bayramlarda görmek
mümkündür. Nasıl ki Gaziantep, Diyarbakır, Hakkâri Trabzon’un kendine ait kültürü varsa Van’ımızın
da zengin kültürü var. Ama Van kültürü sahipsiz olduğundan göçle gelen kültürün baskısı altındadır.
Ama kimse dert dahi etmiyor.
Göçler ise kaçınılmaz bir olgudur. Ancak her ülke, her şehir ve her yöre göçlere olumsuzluklara
rağmen kendi kültürünü yaşatmak, korumak için önlem alıyor. 1990 yıllardan itibaren terör ve çeşitli
nedenlerle Van ilimiz çevre illerden yoğun göç aldı; almaya da devam ediyor. Buna karşılık Vanlılar da
Antalya, Bursa, İzmir, İstanbul başta olmak üzere çeşitli illere göç ettiler. Vanlılar gittikleri illere hızla
uyum sağladılar. Yerleştikleri şehirlerin kültürünü yozlaştırma, sosyal düzenini bozma gibi çaba içinde
olmadılar, olamazlar da. Ancak Van’da tam tersi çarpık bir durum yaşanmaktadır. Van’a göç edenler
geldikleri kenti tanımak, sahiplenmek yerine kültürünü, sosyal düzenini yozlaştırmaktadırlar. Bunda
elbette perde gerisinde sorumlu olanlar, yönlendirme yapanlar var.
Kültürel yozlaşmayla Van yemekleri saçma sapan ilgisiz malzeme, isim ve tariflerle sunuluyor ve sözde
tanıtılıyor. Van halk oyunları aynı şekilde yozlaştırılıyor. Van halk oyunları kıyafetleri yine planlı
şekilde değiştiriliyor. Düğünlerde ilgiyle izlenen halaylar yerine halk oyunlarına yakışmayan acayip
kişisel hareketler yapılıyor.
Buna kimsesin hakkı yoktur.
Hakkâri, Diyarbakır, Elazığ ve diğer illerde bu durum yaşanmazken Van da neden yaşanıyor? Tepkisiz
kalmak kabullenmektir. Herkesi düşünmeye harekete geçmeye davet ediyorum.
Milli eğitim, kültür müdürlüğü, üniversite, gençlik ve spor müdürlüğü başta olmak üzere ilgili kurum
kuruluşları, meslek odalarını Van kültürüne sahip çıkmaya davet ediyorum.
Van kültürü tanıtacak yaşatacak, gelecek kuşaklara aktaracak iz bırakacak etkinlikler bekliyoruz.
Devlet bu işi yapasınız diye ilgili kurumlara personel, kaynak aktarıyor. Kurumlar neden yapmıyor?
Neden Van kültürü sahipsiz?